BAYRAK UĞRUNDA ÖLMEYE HAZIR OLAN KOMUTAN, KORGENERAL HASAN KUNDAKÇI

Bayrak...
Ezan...
Kur'an...
Vatan.

Olmazsa olmazlarımız. Kim ki el uzattı vatanın aslan yürekli evlatları o eli yada elleri kırmasını çok iyi bilir.

Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı 5 gün önce hayatını kaybetti. Bir çoğumuz bilmeyiz Korgeneral Hasan Kundakçı'nın kim olduğunu.

Korgeneral Hasan Kundakçı 
terörle mücadeledeki başarılarıyla tanınan efsane komutandır. Yanında gezdirdiği tamburalı şarjörlü piyade tüfeği nedeniyle  “Tamburalı Paşa” olarak da biliniyordu...

Tam 5 gün önce 16 Ocak 2023 tarihinde Rahmeti Rahman'a iltica etmiştir. Allah rahmet etsin.

BAYRAK İNDİRTMEYEN KOMUTAN

Korgeneral Hasan Kundakçı 
terörle mücadeledeki başarılarıyla tanınan efsane komutandır, lakin onu asıl efsane yapan 8 bin motosikletli şirret Rum ve Yunanlıların bayrağımızı indirme girişiminde bulunması esnasında keskin nişancı ile tek kurşunla direkten alaşağı edilmesidir. 

Gelin komutanın kaleminden Kıbrıs'ta yaşanan olayın öyküsünü “Tamburalı Paşa” emekli Korgeneral Hasan Kundakçı'dan dinliyelim:

“8 bin motosikletlinin sınırı delme girişimine kilitlenmiş, alacağımız önlemler için hazırlık yapıyorduk. Güçlü motosikletlere sahip bu kişilerin her taraftan geçebileceğini değerlendirdiğimiz için buna göre önlem alıyorduk. 

Silahsız oldukları söylenen bu kişilerin yeşil hattı geçip Girne'ye gelecekleri belirtiliyordu. Geçmelerine izin vermem için benimle de görüşmek istiyorlardı. Onların sınırı geçmelerine karşı olacağımı söyledim. 

Motosikletliler ‘Biz kimseyi tanımayız' havasında hareket ediyorlardı.

Sınırı geçmeye kalkışan, hele bayrağımızı indirmeye çalışanlara karşı ne yapılması gerektiği konusunda ilgili birimlere gerekli talimatı vermiştim. 

Elimi kaldırdığım zaman kimlerin ne yapacağı da belliydi. Denktaş da o gün gelmişti. Denktaş geçmişte yaşadıklarını da bana anlatıyor, ben de kendisine bazı sorular yöneltiyordum.

UYARIYA ALDIRIŞ ETMEDİ

Tarih 14 Ağustos 1996'yı gösteriyordu. Tel örgüyü geçip sınırın 15 metre uzağında bulunan bayrağımızın gönderde bulunduğu direğe tırmanan kişi, bayrağımızı indirmek istiyordu. Kendisini üç defa uyardık. Aldırış etmedi.

Bölge komutanına kesin emrimi vermiştim. Hangi işaretimle ne yapılacağı da belliydi. Ben elimi kaldırıp ‘Vur emri' işareti verdim. Bayrak indirilirse biz orada duramayız. Bayrağı indirilmiş bir komutan olmak istemem. 

Bayrak uğrunda ölmeye hazır olan, bayrağa saygı duyan bir insanım. Silahsızmış, dokunulamazmış olur mu öyle şey. 8 bin motosikletli sınırdan geçecek, Girne'ye gidecekti. Girne'de bayrağımızı indirecekler, Yunan ve Rum marşlarını söyleyip çekip gideceklerdi. Biz de seyredecekmişiz! "

Geçmişte seyretmeyen Asımın Nesli o gün de seyretmedi bugün de seyretmeyecek inşaallah.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Vatan uğruna kefensiz yatan tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.

Bu arada tedavi gördüğüm tedavi merkezinde aynı tedaviyi gören eski asker kardeşimi, Vedat'ın notunu da iletmez isem vebal altında kalırım.

"Güneydoğu da efsane komutanıydı
Teröristlerin telsiz konuşmalarından tekrar saldıracaklarını öğrenen Kundakçı, okulda yaralı halde olan 55 askerden tekrar silah kuşanmalarını istedi. Kundakçı, bu askerlerle birlikte tam 14 saat boyunca çatıştığı teröristlerin bölgeye girmesine izin vermedi

Fazla uzatmadım
Bunun gibi yüreği vatan için atan insanlar gerekli batıya çanak tutacak insanlar değil 
bunu da ekle bence
Eline yüreğine sağlık selam ve dua ile kalın."
 
Not: Sizin konu hakkındaki düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı yazarmısınız? 

Selâm ve dua ile.
Bülent ERTEKİN