SN CUMHURBAŞKANIMIZA TÜRK MİLLETİ ADINA ÇAĞRIMIZDIR;
“Adalet, mülkün temelidir" sözü istikrarın, kalkınma ve büyümenin de temelidir. Bu söz Türkiye'nin tüm adliye binalarının girişinde ve mahkeme ve duruşma salonlarında büyük puntolarlarla asılıdır.
O halde herkese şu suali sormak lazım. "Adalet Mülkün Temelidir" Ne Demektir?
Adalet mülkün temelidir sözündeki "mülk" kelimesi Arapça bir kelimedir ve "devlet, ülke, iktidar, düzen, egemenlik, saltanat" anlamlarına gelir. Yani bu cümlenin anlamı tam olarak şöyledir: "Adalet devletin (egemenliğin) temelidir.".
Adalet mülkün temelidir sözünün Atatürk'e ait olduğu düşünülür fakat bu söz Hz. Ömer'e aittir. Adalet mülkün temelidir sözü ile anlatılmak istenen bir devletin veya düzenin esası adalettir.
Peki, ülkemizde sözün açılımın da olduğu gibi mi anlaşılıyor yâda tatbik ediliyor? Kanunlar her ne kadar gerekli cezaları ve müeyyideleri açık bir şekilde yazıyor olsa da uygulamada alınan kararlar "Bu kadar da olmaz, olmamalı" denilecek kadar toplumu çileden çıkarıyor.
O halde nerede bir hata, nerede bir kusur var?
"Adalet mülkün temelidir" sözünü yerle yeksan eden bir çok örnekleri hemen hemen hergün okuyor işitiyor ve görüyoruz. İşte size yakın bir zaman diliminden ve bir kaç öncesinden "yok artık" dedirtecek kötü bir örnek.
Dilan ve eşi Engin Polat'ın 3 ayrı suçtan 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği, 28 sanığın yargılandığı davada, tutuklu 4 sanık tahliye edildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tahliye kararına itirazda bulundu.
(06.09.2024 - A.A)
Şimdi bu durumda vatandaşın adalete, adaletin koruyucu ve kollayıcılığını yapan birimlere ne kadar güveni olur?
Dilan Polat çiftinin MASAK dosyasında neler yer alıyordu?
Soruşturma dosyasına giren MASAK raporunda Dilan Polat'ın internet yoluyla yaptığı satışlardan elde ettiği kurum gelirlerinin vergi matrahını azaltmak amacıyla sahte belge kullanmış olabileceği,
Şirketler arasında şaibeli ilişkiler bulunduğu,
Dilan Polat'ın sahibi olduğu “Rise and Shine Kozmetik” şirketinin de sahte belge düzenleyicisi olduğu,
Sahte belge düzenleyicisi olan üç tedarikçi şirketten toplam 225 milyon 743 bin liralık mal alışının gerçek olmadığı tespit edilmiş.
Yani kısaca:
Adam, vergisini kaçırmış, serbest...
Adam, kara para aklamış, serbest...
Adam, naylon fatura ile devleti trilyonlarca lira zarara sokmuş, serbest...
Bu kadar suç unsuru bir anda tespit ediliyor ve sanıklar serbest. Diğer yanda...
Şimdi vatandaş bu durumda adalete nasıl güvenecek, çalmış çırpmış serbest, karısını annesini, babasını, çoluğunu çocuğunu resmen katletmiş kısa bir süre sonra iyi halden serbest. Şayet bu adalet ise yakın bir zamanda herkesin adaletini kendisini tesis edeceği, beline tabancaları koyup şehirleri Teksas'a çevirecek Western şaklabanlarını göreceğimiz günler uzak olmasa gerek.
Sözün özü:
Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Mâide Süresi 8. Ayet)
Rabbim bizi bu habis ruhtan, ruhlardan en kısa kurtarması duası ile herkese ENERCİİİİİİ li(!) günler diliyorum.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin