ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN VE BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN.
Elinizi bir kez daha vicdanınıza koyun ve akl-ı selim ile düşünün. Zira mesele Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın gitmesi değil mesele ayağa kalkan, küllerinden yine, yeniden doğan kadim bir kültür ve devletin beka meselesidir.
Daha önce yazmış olduğumuz CHP'ye yönelik bir çok makalelerde dostlarımız "çok yüklenmiyor musun? Chp artık eski Chp değil." diyerek yazılarımızın daha yumuşak olması konusunda sözlü ve yazılı olarak yorumlar alıyordum.
Aslın da ne CHP değişmiş ne de içindeki milletvekillerinin geçmişten gelen fikirlerinde bir değişiklik bir yenilik olmuştu. Yani kırk yıllık Kani olmuyor yağni'yi tekrar söylememize vesile oluyorlardı.
Altı artı bir masanın kurulduğu günden itibaren görünmeyen ortağı HDP ve onun şahinleri her defasın da küstahça "biz olmadan siz olamazsınız !!!" diyor ve en başta doğu da özerk bir devlet kurulmasından, Öcalan'ın serbest bırakılmasına ve heykelinin dikilmesine ve en önemlisi 100 yıllık bir devletin ve 600 yıllık geçmişi olan kadim bir medeniyeti yerle yeksan edeceklerini seksen beş milyonun gözlerinin içine baka baka söylemekten imtina etmiyorlardı.
Evet, yakın bir zamanda sandık bu milletin önüne gelecek. Sandığa gittiğiniz de elinizi bir kez daha vicdanınıza koyun ve PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR!! diyen maşalara:
Şırnak-Van karayolu üzerinde PKK’lı teröristler ile çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Tolga Özdinç'in 3 yaşındaki kızı Elif Ennur Özdinç'i hatırlatın. Babası şehit olduğunda anne karnında 15 günlük olan Elif Ennur Özdinç, annesinin sayesinde babasını tanıyıp onu hiç unutamıyor.
Her Babalar Günün de babasının mezarına gelip kabrine önce karanfil koyup sonrada fotoğraflarını öpüp seviyor. Boyu da yetmediği için kız çocuğu mezar taşına çıkıp öyle öpüyor babasını.
Küçük Elif Ennur'un babasının fotoğrafta gözü açık olduğunu onun bir kahraman olduğunu uyamadığını söylemesini yüksek sesle söyleyin, bir tokmak gibi bu şapşiklerin kafalarına vurun...
Veya, 25 Ekim 1993 tarihin de terör örgütü PKK mensuplarının, Bitlis'in Düzköy Erikli Köyü İlkokulunda öğretmen olan Yasemin Tekin, Düzköy Erikli Köyü Ortaokulunda görev yapan eşi Bayram Tekin ve küçük kızları Betül'ü nasıl vahşice katlettiklerini okuyun ve düşünün.
Ve daha nice anne karnında katledilen bebek, öğretmen, asker, subay astsubay, bürokrat, kamu görevlisi veya masum insanların "PKK terör örgütü değildir.!" diyenlere karşı elinizi vicdanınıza koyun ve aklı selim ile bir değil bir kez daha düşünün, düşünün.
Kısacası bu ülke de 40.000 kişiyi gözünü dâhi kırpmadan vahşice katleden doğmamış bebekten, 90 yaşındaki yaşlılarımıza kadar öldürülen insanları HATIRLAYIN VE HATIRLATIN
Şayet, vicdanınız el veriyor ise, bunun da bir hesabı olduğuna inanıyor iseniz.
Şimdi sıra siz de. O mührü öyle bir vurun ki sadece ülkemin her köşesinden değil, geleceğimizi ipotek altına almak için her türlü desteği veren dışarıda ki ve sizlerin de bildiği ortaklarına, dedeleriniz gibi öyle bir OSMANLI TOKATI atın ki, unut(a)masınlar.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin