TÜRK KADINININ ÖVÜNÇ GÜNÜ:
5 Aralık DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ
5ARALIK1934 KADIN HAKLARI DEVRİMİ
Kadınların Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı"nın 88. yılı kutlu olsun!
Eşit, adil, özgür, demokratik bir Türkiye'yi kadın-erkek bir arada yeniden kuracağız.
Türkiye’nin kurucusu, ulu önder Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden biridir. Kadınlara tanınan seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile
88 yıl önce verildi. Hem de , Fransa, İtalya, Belçika ve İsviçre gibi ülkelerden önce kadınlarımız demokratik haklarına kavuştu.
5 Aralık tarihi, bu anayasa değişikliği sonrasında her yıl Dünya Kadın Hakları günü olarak kutlanmaya başlandı.
TÜRK KADINININ SİYASAL HAKLARINA KAVUŞMASININ ÖNEMİ
ATATÜRK'ÜN İFADESİYLE
"Bu karar, Türk kadınına toplumsal ve siyasal yaşamda, bütün ulusların üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihte aramak gerekecektir. Türk kadını, evdeki uygar yerini yetkiyle almış, iş yaşamının her aşamasında başarılar göstermiştir. Siyasal yaşamda, belediye seçimlerinde deneyimini yapan Türk kadını, bu kez de milletvekili seçme ve seçilme yoluyla haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar ülkelerin bir çoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetkiyle, yeterlikle kullanacaktır."
Atatürk Cumhuriyeti'nin sağladığı özgürlük ortamında siyasal erk konumuna gelip Atatürk ilke ve devrimleriyle kavuştuğumuz hak ve özgürlükleri baltalayan , kadını ve erkeğiyle gerici zihniyete sahip siyasetçiler, elde edilmiş muhteşem haklarımızı elimizden kesinlikle alamayacaklardır.
KADINLARIN SİYASETTEKİ YERİ
Yapısal, Kurumsal ve Kültürel Engeller
Kadınların siyasi katılımının önemine rağmen eşit ve nitelikli temsilden bahsetmek mümkün değildir. Bunun temel sebebi kadınların önünde bir dizi engelin var olmasıdır. Konuyla ilgili çalışmalara göre bu engeller üç grupta incelenmektedir: Yapısal, Kurumsal ve Kültürel Engeller.
Yapısal Engel: Gelir durumu, eğitim seviyesi, medeni durum gibi sosyoekonomik statüye ilişkin değişkenlerin yarattığı engellerdir. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi 2021 Raporu”nda ekonomik katılım ve fırsatlar açısından kadın-erkek arasındaki farkın kapanmasının 267,6 yıl alacağı hesaplanmıştır. Kadınların bu dezavantajlı durumu onların siyasete girişini ve varlık göstermesini de zorlaştırmaktadır.
Kurumsal Engel: Seçim sistemi, siyasi partilerin aday gösterme süreçleri gibi kurumların işleyişine ilişkin engellerdir. Örneğin aday gösterilen yer ve sıranın kritik olduğu liste usulü nispi sistemlerde, kadınların çoğunlukla seçilme olasılıklarının az olduğu yer ve sırada aday gösterildiği tespit edilmiştir.
Kültürel Engel: Erkek egemen bakış açısının siyasetteki yansımalarıdır. Toplumun geneline hakim olan, cinsiyetlendirilmiş iş bölümünü dayatan ve kadının kamusal alandan dışlanmasına sebep olan erkek egemen bakış açısı siyasi alanı da şekillendirmektedir.
Kamusal bir aktivite olarak siyaset, “erkek işi” olarak görülmektedir. Böylece, kadınların makam sahibi olduklarında dahi iktidar sahibi olamamaları sonucu doğmaktadır. Siyasetin bir “erkekler kulübü” olarak görülmesi aynı zamanda özellikle yerel siyasette baskın olan ahbap-çavuş ilişkilerinin de yeniden üretilmesine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca, toplumsal cinsiyet rolleri gereği, kadının asli sorumluluğu bakım verme olarak görülmektedir. Cinsiyetlendirilmiş iş bölümü sebebiyle bakım emeğini üstlenen kadınların siyasete katılması daha maliyetli, zor hale gelmektedir.
2021 itibariyle küresel ölçekte kadın ve erkekler arasındaki niceliksel temsil eşitsizliği devam etmektedir.
Dünyada kadın temsili; parlamenterlerin yalnızca %26’sı kadındır. Türkiye’de ise kadının siyasete katılımı açısından iyimser bir tablo görülmemektedir. Kadın milletvekili oranı 2018 seçimleri itibariyle 101 kadın milletvekili ile %17’dir.
Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Endeksi’ne göre de 156 ülke içerisinde 133’üncü sırada yer alan Türkiye, 2020 yılındaki listeye kıyasla Endeks sıralamasında üç sıra gerilemiştir.
Engellere rağmen siyasi alanda varlık gösterebilmek ancak kadınların ısrarcı tutumları ile mümkün olabilmektedir. Bu engellerin aşılması için kapsamlı bir toplumsal değişimi beklemeksizin, siyasi partilerin hayata geçirebilecekleri bir dizi politika olduğu aşikardır.
Toplumun yarısını oluşturan bir grubun çıkarlarının eksik olarak temsil ediliyor olmasının demokratikleşme ile bağdaşmadığı düşünüldüğünde, kadınların önündeki engellerin aşılması için gerekenlerin yapılması acil bir ihtiyaçtır.
İktidar partisinde yaşanan bir kadın olayını anlatmadan geçemiyeceğim.
Mahir Ünal'ın istifasının ardından AK Parti'nin yeni grup başkan vekili Özlem Zengin'in oldu. Bu atama ile ilgili aynı parti içinden " Partide adam kalmadı da mı bu karı seçildi? " eleştrileri yapıldığı basında yer aldı.
Seçim yaklaşıyor, partilerin Kadın Kolları kapı kapı dolaşarak, canhıraş bir çalışma sürdürüyor. Ancak bu çaba % 83 seçilen erkekler için yapılıyor. Ne yaman çelişki?
Umarım kadınlarımız Atatürk sayesinde elde ettikleri eşitlik, özgürlük haklarının azaltılmasına izin vermeden arttırabilirler.
Siyasal hakların en üstünü seçme ve seçilme hakkı Türk kadınına ve Türk ulusuna kutlu olsun.
#5AralıkDünyaKadınHaklarıGünü
#TürkKadınınınSeçmeSeçilmeHakkı
Yüce Atatürk'ü saygıyla, sevgiyle, en derin bağlılık ve gönül borcu duygularıyla anıyorum.
Minnettarım Atam, nurlar, ışıklar içinde ol. Saygılarımla. 5.12.2022
Esma Müjgan Çelikkol