NE GENCİMİZ, NE DE YAŞLIMIZ MUTLU!
Tüik 2021 yılı sonu itibariyle; Türkiye'nin toplam nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 971 bin 289 kişi olduğunu, genç nüfus, toplam nüfusun %15,3'ünü oluşturduğunu, Genç nüfusun %51,3'ünü erkek nüfus, %48,7'sini ise kadın nüfus oluşturduğunu açıkladı.
Nüfus projeksiyonlarına göre, genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2025 yılında %14,3, 2030 yılında %14,0, 2040 yılında %13,4, 2060 yılında %11,8 ve 2080 yılında %11,1'e düşeceği öngörülüyor.
Türkiyede 2022 yılında 5-17 yaş arası 4 Milyon çocuk okula başlayamamıştır. Vatandaş borcu borçla kapatttığı için, yaz-boz tahtasına dönen eğitim sistemi ve aşırı enflasyonun getirdiği zorluklar yüzünden yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızı eğitemiyoruz. Ne acı!.
Hayal kuramayan, kendini ifade etme yeteneği gelişmeyen, sabır, şükür ve biat kültürüne uygun dindar çocuk ve gençler yetişsin isteniyor. Oysa onlar özgür ve laik olmak istiyorlar.
Gençlerimiz geleceğini kurgulayamıyor, sadece para kazanabilmek için, yarınlarını kurabilmek için yurtdışına gidiyorlar. Süfli ( aşağılık, adi ) hevesler araba, cep telefonu, konserler için gitmiyorlar. Kaldıki modern çağdaş yaşamın gerekleri süfli heves olamaz.
Eğitim sistemi değişmeden, özgür, araştırmacı çocuklar yetiştirmeden sorunlarımız çözümlenemez. Gençlerimiz siyasette gelişen kavga kültüründen de bıktılar. Gençler ılımlı, uyumlu fikir tartışmaları yapılabilen siyasi ortamlar istiyorlar.
Gençlerimizi el kapılarına muhtaç edenler utansın!
***
Tüik 2021 verilerine göre
yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 kişi iken son beş yılda %24,0 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bin 124 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2016 yılında %8,3 iken, 2021’de 84 milyon 680 bin 273 kişi içinde %9,7'ye yükseldi. Bu nüfusumuzun yaşlanıyor olduğunun işaretidir. Yaşlı nüfusun 2021 yılında %44,3'ünü erkek nüfus, %55,7'sini kadın nüfus oluşturdu.
Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında %11,0, 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı öngörülüyor.
Günümüzde yaşlılık ile ilgili politika ve programlar yaşam kalitesini ve genel sağlığı arttırmaya odaklanmaktadır. Üretken, bağımsız, başarılı bir yaşlanma hedeflenmektedir. AB ye üye birçok ülkelerin "Yaşlılar Sendikası" vb.gibi çıkar örgütleri yaşlıların ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yaşama aktif yaşama katılmalarını sağlayabilmektedir. Ülkemizde ise yasal olarak yaşlılara ve emeklilere dernek, vakıf, benzeri sivil oluşumlar yadımcı olmaktadır, sendika kurulumu yasal kabul edilmemektedir.
Bu kesimin ne kadarı ekonomik bağımsızlığını elde etmiş ve bakılıyor , ne kadarı muhtaç bilinmelidir. Kaldıki emekli olduğunu varsayarsak, asgari ücretin bile yarısı kadar gelirleri ile en yoksul, en aç, en mutsuz kesimdir. Bayramlarda torununa harçlık veremeyen emeklilerin duygusal çöküntü içinde olmaması mümkün müdür?
***
Ne yaşlımız , ne gencimiz mutlu, nasıl bir ülke olduk?
20 yıl önce "yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluk yok olacak" vaatleri ile iktidara gelenler bu ülkenin insanlarını bir yumurtaya, bir dilim peynire muhtaç ettiler. Et, balık, tavuk yemeleri hayal oldu. Gençlerimiz, doktorlarımız, yandaş torpil sistemi nedeniyle iş bulamayanlar nasıl gitmesin yurtdışına ?
Birleşmiş milletlerin Dünya Mutluluk Raporuna göre Türkiye mutlu ülkeler sıralamasında 149 ülke arasından 104. sırada yer alıyor.
Rapor pandeminin negatif etkilerinin varlığını ifade etmekle birlikte ekonomik gelir, sosyal destek, sağlıklı yaşam süresi, cömertlik, karar alabilme özgürlüğü, ve yolsuzluk düzeyi gibi önemli değişkenlerin de etkisini ortaya koyuyor.
Mutluluk duygusunun toplumda iletişim, güven, saygı gibi temel toplumsal değerler üzerine inşa edilebileceğini, olumsuz duygular endişe, öfke ve mutsuzluğun en hızlı arttığı 10 ülke arasında maalesef ki Türkiye’nin yer aldığını ifade ediyor.
Geçtiğimiz yıllara göre daha mutsuz, gergin, öfkeli insanlar ülkesi olma yolunda hızlı adımlarla ilerlediğimiz gerçektir.
Ne gencimiz, ne de yaşlımız mutludur!
1Ekim Dünya Yaşlılar Günü Kutlu olsun.
Esma Müjgan Çelikkol,