BABASININ BİRİCİK “BAKAN” I
“Adım Şevket. Babam üç kadınla evliydi. Yirmi çocuğu vardı.  Ben ikinci karısından oğluyum. Tabi üç hanımı, yirmi çocuğu olunca geçim sıkıntısı çekiyorduk. Çocukluğumuz zorluklar içinde geçti. Ben o zorlukların verdiği özgüvenle yaşamımda başarılı olduğumu düşünüyorum. 
Babam, annemin üstüne üçüncü eşini istemeye giderken arkadaşı pembe bir yalan söylemesini öğütler, babam da uyar. Der ki arkadaşı:
“Sen devlet çiftliğinin müdürüsün. Kız evine gidince şu verdiğim gazeteyi aç oku. O zaman kızı sana veririler.” 
Eve varırlar. Tanrı misafirlerini içeri alırlar. Arkadaşı kızın babasına babamı tanıtır. O sırada babam cebinden gazeteyi çıkarıp okur gibi yapar senaryo gereği. İçeride olan tüm hane halkı aslında okuma yazması olmayan babamın müdür olduğuna ikna olur, kızı veririler. 
Dönüş yolunda arkadaşı:
“Ya abi, gazeteyi ters tuttun. İyi ki içlerinde okuma yazması olan biri yokmuş. Yoksa tüm foyamız açığa çıkardı.” der.
Babam bakar ki gazete okur gibi yapınca, bir de müdür pembe yalanı söyleyince kızlarını veriyorlar; dördüncüyü de almaya giderler. Yine gazeteyi ters tutarak okur gibi yapar. Bu kez okuryazarlığı olan kızın abisi durumu fark edince dördüncüyü alamaz. Ona göre her erkek, Kuran hakkı için dört kadınla evlenmelidir. Üç karıda kalıp Kuran buyruğunu yerine getiremediğine üzülürdü hep. 
Babam üç kadın, yirmi çocuğu yönetmiş akıllı bir adamdı. Devleti yönetmek bile bizim aileyi yönetmekten kolaydır. Dört kadını bırak biz bir kadını bile yönetemiyor, onun yönetimi altında yaşam mücadelesi veriyoruz.
Ben, bu büyük ailede büyüdüm. İl merkezinde okula gittim. Lise tahsilimi de geldiğim Bursa’da tamamladım. Çeşitli işlerde çalıştım. Açtığım tekstil atölyesi iyi iş yapınca fabrika açtım. Ekonomik durumum düzeldi. Babamı da yaşadığım kente getirdim. Çocuklarının içinde durumu en iyi olan bendim ve bundan dolayı babam beni çok sever hep, “bakan oğlum” derdi.
 Ailemin tamamı sağ partilere oy verirdi. Ben de sağ bir partinin gençlik kollarını kurarak siyasete girdim. Baktım, girdiğim partide yalan, dolan, soygun gırla gidiyor,; o partiden ayrılıp sol bir partiye geçtim. Önce beni yadırgadılar. Oy potansiyelimi görünce kabullendiler. Gençlik kolları, mahalle başkanlığı, delegelik falan derken partide sevilen biri oldum.
Tabi hamurum sağdan karıldığından sola çok yabancıydım. Bir gün bir hemşerimi tutuklamışlar. Evine gittim. Hanımına neden tutukladıklarını sordum. Kadın:
-Şu kitaptan dolayı tutukladılar, diye yanıtladı. 
-Kimin kitabıymış?
-Mahir Çayan’ın kitabıdır.
-Mahir Çayan kim? 
- Kim olduğunu bilmiyor musun? 
-Hayır, ilk kez duydum, diye yanıtladım. Kim olduğunu sonradan öğrendim tabi. Sol ve solculuk derya denizmiş meğer. Öğrenmeye hâlâ devam ediyorum…
Bizim adetlerimize yabancı olan bir göçmen kızıyla evlenmiş, iki de çocuğum olmuştu. Bir gün babam erkek kardeşlerimi toplamış beni ve eşimi de çağırdı.  Diğer gelinler babamla konuşurken gelinlik eder, fısıltıyla konuşurlardı. Benim hanım normal konuşurdu. Bu durum babamın çok garibine giderdi. Babam:
-Evlatlarım, büyük bir sorunumuz var! dedi.
-Nedir? diye sorduk. Üzgün bir yüz ifadesiyle:
-Şevket kardeşiniz bir karıyla kaldı. Başka evlenmedi. Ona ikinci bir karı almalıyız, deyince diğer kardeşlerim:
-Eee baba biz de tek eşliyiz. Neden sadece Şevket? diye sordular. Babam:
-La oğlum o sizin gibi mi? O koskoca bir bakan. Tek karıyla olmaz, dedi.
Hanım kızdı tabi. Başka bir gün hanımla anlaşıp babamın yanına birlikte gittik. Babama:
“Baba ben ikinci hanımla evlenmek isterim. Bu karıyı boşayıp ikincisini alacağım. Ne dersin? diye sordum. Babam:
-La oğlum senin kafan iyi çalışıyor sanıyordum. Öyle şey olur mu? Onu boşama. Onun çocuklarına kim bakar, büyütür sonra?  Bırak o kendi çocuklarını büyütsün. İkincisini, üçüncüsünü hatta baban gibi olma dördüncüsünü de al. Sakın hiç birini boşama. Hepsi kendi doğurduklarını büyütsünler. Hepsine bakacak variyetin var nasıl olsa, diye yanıtladı.
Babam vefat edeli on yıl oluyor. Onun vasiyetini yerine getiremedim. Mezarına gider dua ederim ama Allah kalbimi biliyor ya, ona karşı hep mahcup hissederim kendimi.” 
ahmet.kocak16@hotmail.com