GEL DE UYU!
“Soylar Neden Devam Etmedi?
*Milyonlarca yıl süren evrimden sonra, gelişimini 50.000 yıl önce tamamlayan insanoğlu;
Beyin ve zekâ olarak genetik değişimine uygun hızda evrilseydi şu anda galaksiler arasında seyahat ediyor olurduk.
*Mısır İmparatorluğu dönemi fizikçi ve gök bilimci Kamose-Menes, anıt mezarların ve piramitlerin ölümden sonra, oralara gömülen kimseyi canlandırmayacağını söylediği için öldürüldü. Soyu devam etmedi.
*Antik Mısır'ın diğer bir filozofu Amentebat ''insanları mumyalayarak öbür dünyaya gönderemezsiniz'' dediği için ailesi ile birlikte yok edildi. Soyu devam etmedi.
*Antik Yunanlılar, devrin en büyük filozofu Sokrates'i 2500 yıl önce Yunan tanrılarına inanmadığı için öldürdüler. Soyu devam etmedi.
*Romalı Flavus Lucretius Claudius, matematikçi, gökbilimci ve filozof; Roma Tanrılarının masal olduğunu söylediği için katledildi. Soyu devam etmedi.
*Giardano Bruno, İtalyan filozof. Kapalı evren görüşünü ilk reddedenler arasında. Dünya güneş etrafında dönüyor, dediği için Kilise tarafından Roma'da diri diri yakıldı. Soyu devam etmedi.
Sadece Avrupa engizisyon mahkemelerinde 50.000 aydın, düşünür, filozof, sanatçı yakıldı. Soyları devam etmedi.
Paleolitik Çağ'dan itibaren son 40.000 yılda istatistiksel olarak sayıları 143 milyon olarak hesaplanan üstün zekâlı insan; dinlere, Tanrılara, dogmalara, tabulara, masallara inanmadığı için öldürüldü ve hiç birisinin soyu devam etmedi.
Soyları devam etseydi bugün dünyada yaşayan insanların %5’i değil %35'i üstün zekâlı olacaktı.
Öyle olunca; Endülüs ve İskenderiye kütüphaneleri yanmamış olacaktı.
Bilim, sanat, felsefe üreten değerli insanlarla birlikte bugün -fosil yakıt yakmadan- daha temiz bir dünyada yaşıyor olacaktık.
Bizim de zekâ seviyemiz bugünkü aptal halimizle kıyaslanmayacak kadar yüksek olacaktı.
Sokağa çıkınca birbirinize bakın ve bilin ki hepimiz geride kalan düşük zekâlı insanların torunlarıyız.
Akıllı, üstün zekâlı nesil tarih boyunca yobazlar tarafından öldürüldü. Üstün zekâlı insanların genleri bize (insanlığa) aktarılamadı...”(Dr. Moris Taviki)
Bir de bin yıllar boyunca süren ve hâlâ sürmekte olan, yok olasıca savaşlarda yirmi yaşında civan gibi gençler kırdırılınca nesiller geride kalan yaşlı genlerle sürmek zorunda bırakılmış olmasını da ekleyelim…
Bilgi insanı rahatsız eder. Bunları akşam okudum, rahatsız oldum. Gel de uyu! Bu problem çözülmeden uyuyamam. Düşündüm;
%5’in içine koydum kendimi olmadı. Denize düşen yılana sarılırmış örneği Aziz Nesin’in oranına girmek istedim. Yüzde kırk içinde olabilmek daha olasıydı. Tam rahatladım, göz kapaklarım aşağı doğru inerken bu sefer Pakistanlı bir bilim insanının Yahudilerin bilimsel başarıları ve buluşlarını sıraladığı yazı geldi aklıma. Uykum kaçtı. Ne demiş özetle;
“Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var; son 100 Yıl içinde Yahudiler sadece Bilimsel alanda 104 Nobel Ödülü kazanırken, 1,4 milyar Müslüman neden yalnızca 3 Nobel kazandı?” demiş özetle; Albert EİNSTEİN’dan başlamış Karl MARKS’ a kadar yüzlerce buluş yapan Yahudi bilim insanlarını sıralamış.
Bu yazıyı okuyunca, Yahudiler, üstün zekâlı insanlarını kurtarmışlar demek ki, diye düşündüm.
Sonra günümüzde bizde olan bitenler geldi aklıma;
*Alafranga tuvaletleri kullanmayın. Orada biriken suda şeytan yıkanıyor, demiş bir yobaz.
Onu ciddiye alan başka biri yanıt vermiş:
“ Alaturka tuvaletlerde de biriken su var. En iyisi araziye çıkmak ve taşla temizlenmek.”
*Kadınlar kocalarına ismiyle hitap etmesinler. Edepsizliktir! Efendi, bey, Hacı ise Hacı efendi demelidir, demiş başka biri.
Bir kadın yanıt vermiş:
“İsmiyle hitap ettiğinde edepsiz oluyorsa maazallah bir de kocasıyla sevişse falan ne olurdu?”
Şu çağda uğraştıklarımıza bakar mısınız?
Hayda! Gel de uyu şimdi.
Çok bunaldığımda devreye giren, zihnimi meşgul eden düşünceleri silen, araba sileceğine benzer bir düzenek vardır beynimde. O devreye girdi ve hepsini silip bilinçaltına attı. Bana döndü;
“Üstün zekâlı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetimizin yetiştirdiği Orhan Pamuk, Aziz Sancar Nobel Ödülü aldılar. Şampiyon Voleybol takımımız ve buz pateni şampiyonu Naz Arıcı’mız var. Ayrıca on binlerce sanatçımız, yazarımız, ozanımız var. Bir de siz varsınız ” deyince Kemal Sunal gibi otuz iki dişimi göstererek güldüm;
“Ben de varım di mi?” dedim uykuya özendirmek için söylediğini bile bile. Son söylediğini anımsıyor, gerisini anımsamıyordum. Demek ki derin bir uykuya dalmışım.
ahmet.kocak16@hotmail.com
GEL DE UYU! “Soylar Neden Devam Etmedi?
YORUMLAR